Arama Motorundan Cevap Motoruna: Google ve Yayıncılığın Sessiz Çöküşü

İnternetin bilgiye erişim şekli, Google’ın yapay zeka destekli hamleleriyle sessiz ama derin bir devrim yaşıyor. Bu devrim, içerik üreticilerini, yayıncıları ve dijital medya ekosistemini temelinden sarsıyor. Google’ın “Yapay Zeka Genel Bakış” özelliği, bilgiye ulaşma alışkanlıklarımızı dönüştürürken, yıllardır süregelen bir iş modelinin de sonunu hazırlıyor.

Geçmişte bir arama motoru olarak tanımladığımız Google, artık bir cevap motoruna dönüşüyor. Kullanıcılar arama yaptıklarında, sonuçların en üstünde Gemini adlı yapay zekâ tarafından hazırlanan özetleri görüyor. Kullanıcıların çoğu bu özetlerle yetiniyor, linklere tıklamıyor. Bu durum, bilgiye ulaşım açısından pratik görünebilir ancak içerik üreticileri açısından yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Çünkü internet siteleri trafiklerini kaybettikçe reklam gelirleri de buharlaşıyor.

Pew Research Center verileri, ABD’de Yapay Zeka Genel Bakış’ta sunulan özetlere tıklama oranının yüzde 1 gibi sembolik bir seviyeye düştüğünü gösteriyor. Bu düşüş, sitelerin ayakta kalmasını sağlayan temel dinamikleri yok ediyor. Wall Street Journal’ın haberine göre, HuffPost, Washington Post, New York Times gibi büyük yayıncılar organik trafikte dramatik kayıplar yaşıyor. Business Insider, trafik kayıpları nedeniyle çalışanlarının beşte birini işten çıkarmak zorunda kaldı.

Yapay zekâ özetlerinin bilgi kaynağını genellikle Wikipedia, YouTube ve Reddit gibi devasa platformlardan alması ise bu sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Haber siteleri, özel içerikler üreten yayıncılar ya da uzman bloglar arka plana itiliyor. Hatta bazı haberlerin kaynak olarak hiç gösterilmediği durumlar yaşanıyor. 404 Media’nın yaşadığı örnekte olduğu gibi, yapay zeka bir haberi özetliyor ancak orijinal kaynağa hiç yer vermiyor. Bu, bilgiye değil, bilgiden türetilmiş bilgiye erişim anlamına geliyor ve yanlış bilgi riskini artırıyor.

Google’ın bu dönüşümü aynı zamanda SEO’nun da önemini azaltıyor. Artık birinci sırada yer almak yeterli değil; çünkü yapay zekâ özetleri kullanıcıyı linke yönlendirmeden aradığı yanıtı sunuyor. İlk sıradaki tıklanma oranı yüzde 34,5 oranında düştü. Bu, yıllardır SEO yatırımı yapan kurumlar için hem maddi hem stratejik büyük bir kayıp.

Diğer yandan reklam endüstrisi Google’a çalışmaya devam ediyor. Çünkü reklamlar artık arama sonuçlarının değil, yapay zeka özetlerinin içine yerleştiriliyor. Alphabet’in 2024 son çeyreğinde 96,4 milyar dolarlık rekor gelire ulaşması ve bunun 54,2 milyar dolarının reklamlardan gelmesi, bu yeni düzende Google’ın nasıl kazanmaya devam ettiğini net biçimde gösteriyor. SparkToro’ya göre, ABD’de her 1000 Google aramasının yalnızca 360’ı bağımsız sitelere yönleniyor. Geri kalanı Google’a ait ya da Google’dan reklam alan siteler arasında dönüp duruyor.

Bütün bu değişimlerin altında yatan temel gerçek şu: Google artık sadece bilgi sunmuyor; bilginin nasıl tüketileceğini de dikte ediyor. Atlantic CEO’su Nicholas Thompson’ın dediği gibi, “Google artık bir arama motoru değil, bir cevap motoru.” Bu dönüşüm sadece ticari değil, aynı zamanda kültürel bir mesele. Çünkü bilgiye ulaşmak, sadece doğruya değil, farklı bakış açılarına da ulaşabilmeyi gerektirir. Ancak yapay zekâ özetleri bu çok sesliliği törpülüyor.

Google bu dönüşümde şimdilik kazanan gibi görünse de, ortaya çıkan tablo uzun vadede sağlıklı bir bilgi ekosistemi için alarm veriyor. Kaliteli içerik üreten, özgün bilgi sunan yayıncılar yaşam alanı bulamazsa, yapay zekâlar da zamanla sadece birbirini tekrar eden, yüzeysel, doğrulanmamış bilgiler üretmeye başlar. Bu da kaçınılmaz olarak bilgi kirliliği ve toplumsal dejenerasyona yol açar.

Google’ın verdiği cevaplar kullanıcıya zaman kazandırabilir, ancak internetin temel işleyişini bozan bu yeni model, sürdürülebilir değil. Alternatif arama motorları, bağımsız platformlar ve kullanıcı odaklı çözümler bu yüzden önem kazanıyor. Bilgiye ulaşmak bir lüks değil, demokratik bir haktır. Bu hakkı korumak için yalnızca içerik üreticilerinin değil, kullanıcıların da bilinçli olması gerekiyor. Çünkü sonunda hepimiz, tıklamadığımız o linklerdeki kayıp bilginin yokluğunu hissedeceğiz.

Yazıyı sosyal medya hesaplarınızda paylaşın

bNET

bNET

Eğitimci, web tasarımcı, grafik tasarımcı...

Articles: 378